OTİZMDE ORAL MOTOR PROBLEMLER
OTİZMDE ORAL MOTOR PROBLEMLER
 
Çocuklarda an altı ay civarında azı dişlerin gelişmesiyle çene stabilizasyonu yani sabitlemesi görülmeye başlar. Çene stabilizasyonunun gelişmesi yeme, içme ve konuşma becerileri için önemlidir. Dil hareketleri çene hareketlerinden bağımsız hale üç yaş civarında ulaşır. Çocuk üç yaşına geldiğinde, ondan yetişkin yutmasına uygun bir yutma biçimi beklenir.  
            Dil ve dudaklar dokunma, ısı ve basınca son derece duyarlıdır. Buna ek olarak dilin gıdanın yapısı, büyüklüğü ve pozisyonu ile ilgili bilginin sağlanmasına yönelik görevleri de vardır. Duygusal girdi dil ucuna, gıdanın çiğneme için nereye yerleştirileceğini, kuru olduğunu ve ıslatılması gerektiğini, yutma için uygun kıvama ulaşıp ulaşmadığını söyler. Dil dudaklardan daha duyarlıdır. Dilin arka kısmı ve damak, yutmayı başlatan yanıtı verir. Aynı zamanda bazı tat duyumları dili beslenme aktivitesi için harekete geçirirken, bazı tatlar ise bu hareketi engelleyebilirler. İlk dişlerin çıkmasıyla beraber bebeksi yutma yerini (çene açık dil ileri) yetişkin yutmasına bırakır. Doğumdan üç yaşına kadar olan dönem, yeme, içme ve konuşmanın gelişmesi için kritik yaşlardır. Bu kritik dönem geçtikten sonra bireyin bu hareketleri öğrenmesi daha zor olur. Özellikle erken dönemde yapılan oral motor değerlendirmelerde iki önemli nokta göz önünde bulundurulmalıdır;
·          Bebeğin oral motor açıdan anatomik farklılıkları var mıdır?
·          Bebek yetişkinlerde görülmeyen refleks ve yanıtlar gösteriyor mu?
Ayrıca oral motor problemleri olan bireyler, sıklıkla el ve ayaklarını orta noktaya getirmekle ilgili güçlükler yaşarlar. Örneğin; prematüre bebekler emzik almakta zorluk yaşarlar. Bu gözlemler bize bebeğin oral motor gelişimi hakkında bilgi verecektir. Daha büyük çocuklarla ilgili yapılan gözlemler de ise katı gıdaları rahatlıkla yiyebilme, kaşık kullanabilme, bardaktan su içebilme, pipetle içebilme, düdük çalabilme gibi becerilerin gözlemlenmesi çocuğun oral motor  becerileri hakkında bilgi sahibi olmamızı sağlar. Çocukların yaşlarına uygun olarak oral motor becerilerinin gelişimleri desteklenmelidir. Örneğin; çocuğa bardakla su içmesi öğretilmelidir. Bu beceri öğretilirken öncelikli olarak az akışkan sıvılar tercih edilmelidir. Bazen aileler katı gıdalara geçmekte çok geç kalabilmektedirler. Bu durum çocukların yoğun olarak beslenme problemleri yaşamalarına yol açmaktadır. Bu çocuklar farklı dokuda yiyecekleri ağızlarında hissettiklerinde tükürme ve kusma eğilimine girebilirler. Nasıl farklı uyaranların verilmesi çocuğun dış dünyayı algılayışını destekliyorsa, farklı tat ve yapıda yiyeceklerin denenmesi de çocukların oral farkındalıklarını destekleyecektir. Değişik dokudaki ve ısıdaki gıdaların sürekli duyusal geri bildirimi, dil gelişimi için gerekli olan duygusal entegrasyonu sağlar. Otizmli çocuklarda bu gelişimde bazen sapmalar olabilir.
Buna bağlı olarak çocuklarda çeşitli oral motor problemler görülür. Otizmli çocuklarda görülen oral motor problemlerden bazıları aşağıdaki şekildedir:
·          Diş gıcırdatma
·          Parmak emme
·          Yenilmeyecek nesneleri yeme ya da ısırma
·          Bazı yiyecekleri tatmayı reddetme
·          Yiyecekleri ağızda tutma
·          Ellerini ya da parmaklarını ısırma
            Otizmli çocukların oral motor gereksinimleri doğrultusunda terapi planı oluşturulmalıdır. Aileler, sıklıkla çocuklarının yenilmeyecek nesneleri ağızlarına soktuklarından ya da yiyecekleri tükürdüklerinden söz ederler. Bu problemler çoğunlukla çocukların oral motor ihtiyaçlarından kaynaklanmaktadır. Oral motor terapideki amacımız, çeşitli motor etkinlikler yoluyla çocuğun ağız farkında lığını artırmak ve kas zayıflıklarını gidermektir. Otistik çocuklarda görülen problemlerin bir kısmı da motor planlama ile ilişkilidir. Motor planlama hem kaba motor hareketlerin hem de ince motor hareketlerin ve oral motor hareketlerin planlamasını içerir. Çocuğun ağız farkındalığı gelişmedikçe motor planlaması de iyi gelişmez. Otizmli çocuklarda oral motor uyaranlara karşı hiposensitif ya da hipersensitif olabilirler. Örneğin; çocuk metal kaşıktan rahatsızlık duyduğu için yiyeceği ağzına almayı reddedebilir. Ya da farklı dokuda yiyecekleri yemek onu rahatsız ettiğinden beslenmeyle ilgili problemler yaşayabilir. Oral motor problemler yaşayan otizmli çocukların çoğu, kelimeli oral motor planlama yoluyla taklit etme yeteneğinden yoksundur. Nasıl yürüme becerisinin gerçekleşmesi için bir motor hazır oluşluk gerekli ise, konuşma becerisinin gerçekleşmesinde de oral motor hazır oluşluk gerekli ise, konuşma becerisinin gerçekleşmesinde de oral motor hazır oluşluk çok önemlidir. Genellikle otizmli çocuklara konuşma terapisi önerildiğinde, bu terapi için çocuğun dikkat ve taklit etme becerilerinin gelişmiş olması beklenir ve motor hazır oluşluğun sağlanması göz ardı edilir.
Otizmli çocukların konuşma terapilerinde öncelikli amaç oral motor problemlerin ortadan kaldırılması olmalıdır. Bu nedenle otizmli çocukların oral motor becerileri destekleyici aktivitelere ihtiyaçları vardır. Oral motor egzersizler, ağız içi fırçalarla dudaklara yanaklara masaj, farklı tipte düdük ve pipetlerle çalışmalar, üfleme çalışmaları ve farklı dokuda yiyecekleri tutma, çiğneme ve yutma etkinlikleri bu becerilerin gelişimini destekleyecektir. Oral motor becerilerin gelişim kaba ve ince motor becerilerin gelişimleriyle de yakından ilişkilidir. Otizmli çocukların programlarında kaba ve ince motor becerileri ve oral motor becerileri destekleyici programlar beraber yürütülmelidir. Oral motoru, kaba motor ve ince motor becerilerden ayrı tutmak mümkün değildir. Motor planlama bir bütün olarak düşünülmelidir.             
 (Kaynakça, Yrd. Doç. Dr. Yeşim Fazlıoğlu, TÜ Eğitim Fakültesi İlköğretim Bölümü, Okulöncesi Eğitim ABD, Kaynak: Çoluk Çocuk Dergisi / Kasım 2005)
 
(Erdi Kanbaş, Özel Eğitim Uzmanı-Aile Rehberi, soru-öneri ve görüşleriniz için, email:ekanbas@mynet.com.tr)
 
 
Bugün 111376 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol