EYVAH ! ÇOCUĞUM HİPERAKTİF

                        EYVAH ! ÇOCUĞUM HİPERAKTİF

Çocuklarına, bir uzman doktor tarafından "Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite" teşhisi konulan ebeveynler, çocuklarında aşağıdaki davranışları gözlemlerler: Birden parlayan öfke, sürekli olarak otoriteye karşı savaş, "hayır" cevabını kabullenmemek, kuralları ve yapılması gereken davranışları hatırlamamak, arkadaş edinmekte zorluk çekmek. Araştırmalar, çocukların % 5inin (erkek çocuklar, kız çocuklarından fazla) bu özelliklerin bazılarını ya da tümünü sergilediğini ortaya koymuştur.
İyi haber, bu çocukların aynı zamanda da çok özel yetenekleri olan çok özel çocuklar olduğudur. Üretken ve tartışmaya açıktırlar ve olağanüstü gelişmiş bir kişisel adalet duyguları vardır. Onların dikkatleri "eksik" değil "değişiktir" Zeka kapasitelerinde eksiklik olmadığı ise çok açıktır. Bu olumlu yönler onlara yetişkin hayatlarında çok yardımcı olacaktır ama önce kazasız belasız çocukluk dönemlerini yaşamaları gerekmektedir.
İmpulsivite (Dürtüsellik)
Sırasını bekleme güçlüğü, başkalarının sözünü kesme, oyunun arasına girme, sorulan soru tamamlanmadan cevabını verme belirtilerini içerir. Bu semptomların 7 yaşından önce de bulunması, en az iki ortamda (okulda- evde) bu belirtilerin olması, kişinin veya çocuğun günlük yaşantısını bozacak derecede olması gerekmektedir.
Davranım bozukluğu, karşı gelme bozukluğu, öğrenme güçlüğü, depresyon gibi psikiyatrik rahatsızlıklar ADHD’ye eşlik edebilmektedir. Görülme sıklığı cinsiyete göre farklılık göstermektedir. Erkeklerde kızlara oranla 3 kat daha yüksek oranda rastlandığı görülmektedir.
ADHD’nin nedenleri araştırıldığında, bu kişilerin beynin ön bölümünde ve bu bölümle ilişkili beyin yapılarında normalden düşük kanlanma ve şeker kullanımı bulunduğu ve yine ADHD olan çocukların yakın akrabaları arasında ADHD, davranım bozukluğu, antisosyal özellikler, depresyon, alkolizm ve madde kullanımı gibi psikiyatrik sorunların sık görüldüğü tespit edilmiştir.

ADHD’yi etkileyen psikososyal etkenler, temel bir etkiden çok hazırlayan ve problemin ortaya çıkışını hızlandıran sebepler olarak ele alınabilir. Ailede geçimsizlik, parçalanmış aile, aile tutumlarındaki bozukluk, yetişme yurdunda yetişen çocuklarda duygusal yoksunluğa bağlı olarak geliştiği ileri sürülmektedir.
Bazı ipuçları
- Çocuğunuzun gününü organize etmek için bir plan yapmak çok önemlidir.
- Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Sendromu olan çocuklar eğer her gün, aynı zamanlarda aynı şeyleri yaparlarsa hayatları çok kolaylaşır.
- Yazılı günlük faaliyet listesi; başları sıkıştığında danışabilecekleri bir yardım kaynağıdır - diş fırçalamak ve hatta çorap giymek gibi........
- Küçük yaştan başlayarak, günlük işlerini yazdığı bir defter ya da takvim tutmayı aşılayabilirsiniz.
- Zamanı doğru kullanmak, Dikkat Eksikliği olan çocuklar için en zor iştir. Erken yaşta başlayan "zamanı etkili kullanma" eğitimi ve sürekli bu konuya önem göstermek çocuğunuza kazandırabileceğiniz en önemli yetenektir.
-Üzücü olan; zaman zaman Dikkat Eksikliğini bilmeyen ve kabullenmeyen öğretmenlere rastlamaktır.
-Bu öğretmenler, bilmeyen ama öğrenmek için gayret gösterenler ya da bilmeyen ve sendromun doğruluğuna hiçbir şekilde inanmayan, çocukların "tembel" olduğuna inananlar olarak ikiye ayrılırlar.
-Dikkat Eksikliği Sendromunun belirtileri uzun zamandır bilinmekte, tedavide kullanılan uyarıcı ilaçlar 1937 yılından beri araştırılmaktadır. Bu sendrom hakkında hemen hemen her şey bilinmektedir.
Ebeveynlere 10 öneri
1- Çocuğunuza asla sinirliyken muamele etmeyiniz. Öfke öfkeyi doğurur. Şayet çocuğunuz özel eğitim merkezlerine gidiyor ise buradaki öğretmenleri ile sürekli irtibatta olun ve sorunlarınızı onlarla paylaşın. Öğretmenler ile ilgili sorunlar çıkarsa durumu önce öğretmen ile çözemezseniz müdüriyet ile görüşün. Asla kaba kuvvete başvurmayın.
2. Kırıcı olmamaya çalışınız. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Sendromu ve Kaynaştırma Eğitimi konusunda bilginiz arttıkça, zaman zaman rahatsız edici durumlarla karşılaşırsınız. Örneğin; çocuğunuzun öğretmeni, yeni araştırmalarla tersi ispatlanmış bilgilere atıf yapabilir. Bazı öğretmenler yeniliğe ve bilgi akışına açık olmalarına karşın bazıları bu konuda alınganlık gösterebilir. O zaman çocuğunuza yardımcı olabilmek için başka yollar denemelisiniz.
3. Kendinizin ve karşınızdakilerin kullandıkları sözcüklere dikkat gösteriniz. Çocuğunuzun öğretmeni anlamadığınız bir sözcük kullandığında açıklama isteyin. Kimi zaman farklı kişiler aynı sözcüklere farklı yorumlar getirirler ve bu da yanlış anlaşmalara yol açar. Aynı lisanı konuşmadığınız kişilerle bir anlaşmaya varmanız zordur.
4. Kendinize "Bu sorunu kim çözebilir?" sorusunu sorunuz. Bir sorunu çözmek için girişimde bulunmadan önce bu sorunun cevabını verebilmelisiniz. Eğer çocuğunuzun öğretmeni, çocuğunuzun sorunlarına çözüm getiremeyeceğini ifade ederse o zaman müdür, rehberlik öğretmeni, okul psikologu ya da merkezinde bu konuda bilgi ve yetki sahibi birisi ile bir toplantı önerip, öğretmene yardımcı olmalarını sağlayabilirsiniz.
5. Bir plan yapınız. Çocuğunuz için uzun vadede ve kısa vadede istediklerinizin bir listesini yaparak, bir hareket planı geliştiriniz. Planınızı bir takvime uygulayınız. Kendinizi bir yöntem uzmanı olarak görünüz. Bir sorunu çözümlemek için önce sorunu tanımlamak sonra olası çözümler için kafa yormak, en başarılı olacağını düşündüğünüzü seçmek ve çözümü denemek gerekir. Eğer bir çözüm işe yaramazsa o zaman bir ikincisini olmazsa bir üçüncüsünü denersiniz. Kararlı, planlı hareket ederek kendinizi amacınıza odaklayınız.
6.Yaptıklarınızı kağıda dökerek, saklayınız. Eğer birden fazla çocuğunuz, işiniz, eviniz, gönüllü bir göreviniz ve bir kaç tane de hobiniz varsa, çocuğunuzun öğretmeni ile en son ne zaman konuştuğunuzu, nelerden konuştuğunuzu ve ne kararlar aldığınızı hatırlamak zordur. Neler yaptığınızı yazarak hatırlayınız.
7. Öğretmenlere teşekkür etmeyi unutmamalısınız. Veli-öğretmen görüşmelerinin ertesi günü bir teşekkür notu gönderebilirsiniz. Görüşme iyi gitmemiş bile olsa, öğretmene size ayırdığı zaman için teşekkür edebilirsiniz. İletişim kanallarını daima açık tutmak çocuğunuzun yararına olacaktır.
8. Kendinizi bilgilendirin. Çocuğunuzun sınıfı, kanunlar ve "özel eğitim gerektiren çocukların hakları" konusunda araştırma yaparak bilgi sahibi olunuz. Çocuğunuzun öğretmeni ile en uygun görüşme zamanı, bir sorun yaşanmadan öncedir. Okul yılı başında öğretmenle arkadaşça bir ilişki kurunuz. Okuldan yada eğitim merkezinde yapılan toplantıların hepsine katılınız. Bu toplantıların sıkıcı olduğu doğrudur ama toplantılar sırasında başka hiçbir yerde öğrenemeyeceğiniz bilgiler edinirsiniz. Okul yönetimi yada eğitim merkezi  ile konuşarak özel eğitim gerektiren çocuklar için ne gibi yatırımlar yaptıklarını, yapacaklarını öğreniniz.
9. Diğer velilerle dayanışma içinde olunuz. Başkaları ile benzer sorunları paylaştığınızı bilmek, kendinizi iyi hissetmenize neden olacaktır. Anne baba olmak çok zor bir iştir. Farklı bir çocuğa sahip olmak çok çok zor bir iştir. Çocuğunuzun güçlü yanları olduğunu, dünyayı farklı olarak algıladığını, değişik bir bakış açısı olduğunu, duygularının kimi zaman çok güçlü olduğunu ve kendine özgü merakları olduğunu aklınızdan çıkarmamalısınız.
10. Çocuğunuzun iyi öğrenim görmesinin size bağlı olduğunu anlamalısınız. Çocuğunuzun öğrenimi için en önemli kişi onun hayatındaki en önemli kişidir; bu da sizsiniz. Çocuğunuza bol bol kitap almalısınız. Ama kitapları onun eline verip okumasını söylemeyin. Kitapları görebileceği yerlerde el altına koyun, er geç ilgisini çekeceklerdir. Değişik radyo kanallarını ve televizyon kanallarını izleyerek, onu değişik kültürler, inanışlar ve fikirlerle tanıştırın. Aile bütçenizin sizi kısıtlamasına izin vermeyin, üretkenliğinizi kullanmalı ve kaynaklarınızı diğer ailelerle paylaşmalısınız.
Eleştirilere olumlu cevaplar
Başkalarının çocuklarınız hakkında yaptığı olumsuz eleştirileri en iyi karşılama yöntemi; eleştiriyi cevaplarken karşınızdakinin söylediği olumsuz düşünceyi olumlu hale getirmektir. Örneğin; eğer birisi size çocuğunuzun çevre edinemediğini söylerse ona şu karşılığı verebilirsiniz, "Evet. Oğlum her zaman bağımsız ve kendine yeten bir çocuk olmuştur." Bir başkası çocuğunuzun inatçı olduğundan söz ederse, o zaman da "Her zaman kararlı ve ne istediğini bilen bir çocuk olmuştur" diyebilirsiniz. Eğer birisi tutup da çocuğunuzu "garip ve acayip" olarak tanımlarsa, sizde ona "Evet. Çocuğumun üretici ve hayal gücü olan bir çocuk olduğunun farkındayım." demelisiniz.
Yalnız değilsiniz
Çocuklarının yarım kalmış projelerine gömülmüş olarak yaşayan anne babalar vardır çünkü çocukları ne yapılması gerektiğinden ziyade nasıl yapılacağı ile ilgilenirler. Bazı evlerde tek bir tane işleyen el feneri yoktur çünkü çocuklar nasıl yapıldığını anlamak için el fenerini son vidasına kadar sökmüştür. Bu çocukların anne babaları ile ahbaplık kurunuz, yalnız olmadığınızı anlamak sizi rahatlatacaktır.
Onunla sohbet edin
Çocuğunuzla sohbet edin. Onunla konuşurken sorularına kısa ve öz cevaplar vermeye çalışın. Çocuğunuzun her anını doldurmaya çalışmayın, herkesin düşünmeye, planlamaya ve her şeyden önemlisi hayal kurmaya ihtiyacı vardır.

 

(Kaynakça ; Milli Gazete- Haziran 2008)

(Erdi KANBAŞ, Özel Eğitim Uzmanı-Aile Rehberi , öneri ve görüşleriniz için; email: ekanbas@mynet.com.tr)
 

 
 
Bugün 111382 ziyaretçikişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol